Tüm Bloglar

09

İsra Suresi

İsra suresi, Kuran-ı Kerim’in 17.  suresi olup Allah’ın sonsuz kudretini, rahmetini ve hikmetini ortaya koyar.  Mekke devrinde nazil olan ve 111 ayetten müteşekkil bu sure, adını ilk ayetinde geçen “İsra” kelimesinden alır; bu, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya mucizevî yolculuğunu ifade eder. Mirac hadisesine işaret eden bu ayet, Allah’ın kuluna ikram ettiği eşsiz lütufları ve ayetlerinin azametini gözler önüne serer. Sure içinde, anne-babaya ihsandan adalete, tevhidden ahiret şuuruna kadar pek çok hikmetli öğütler barındırır.

09

Ali İmran Suresi

Al-i İmran suresi, Medine’de nazil olmuş, 200 ayetten müteşekkil bir suredir. İsmini Hz. Meryem’in babası
        İmran’ın ailesinden alan bu sure, tevhid inancının esaslarını, peygamberlerin risaletini ve ahiret gününe imanı
        anlatır. Hz. İsa’nın mucizevi doğumu, Hz. Meryem’in iffeti, Bedir ve Uhud savaşlarındaki ilahi dersler gibi
        kıssalarla, müminlere sabır, tevekkül ve Allah’a teslimiyet yolunu gösterir. “Hep birlikte Allah’ın ipine
        sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin.” meşhur ayeti, ümmetin birliğini vurgular ve kalplere kardeşlik şuuru
        aşılar.

09

Cin Suresi

Cin suresi, Mekke döneminde nazil olan bir suresidir. Cin taifesinin Kuran’ı işitip hidayete ermesini, Allah’ın birliğini ve vahyin hakikatini beyan ederek bütün mahlûkatı tevhid yoluna çağırmasını anlatır. Yirmi sekiz ayetten müteşekkil bu mübarek sure, adını, bir grup cinin Kuran’ın okunuşunu dinleyip iman ettiğini bildiren ilk ayetinden alır. Kuran’ın mucizevî tesirini cinler üzerinden gözler önüne seren sure, Allah’a ihlasla kulluğu, şirkten uzak durmayı ve ahiret inancını kalplere nakşeder.

09

Hucurat Suresi

Hucurat suresi, Medine devrinde nazil olan hikmet ve edep dersi yüklü surelerdendir. İnsanlara; Hz. Peygamber’e (s.a.v.) karşı edebi, kardeşlik bağlarını, takvayı ve ahlakı öğreterek kalpleri Allah’ın rızasına yöneltir. On sekiz ayetten müteşekkil bu mübarek sure, adını dördüncü ayetinde geçen “hucurat” (odalar) kelimesinden alır ve Resulullah’ın (s.a.v.) huzurunda edebe riayetle başlayarak, mü’minler arasında adalet, uhuvvet ve takva ile kemale ermeyi vazeder.

08

Fecr Suresi

Mekke devrinde nazil olan Fecr Suresi, fecr vaktinin bereketiyle insanı Allah’ın kudretini tefekküre, dünya hayatının faniliğini idrake ve ahiret yurduna hazırlanmaya çağırır. 30 ayetten müteşekkil bu mübarek sure, adını ilk ayetindeki “Vel-Fecr” (tan yerinin ağarması) kelimesinden alır ve Allah’ın şafak vaktine, on geceye, çifte ve teke yemin etmesiyle kainatın nizamına dikkat çeker. Geçmiş kavimlerin helakini hatırlatarak azgınlığın akıbetini, insanın mal ve nimetle imtihanını anlatarak nefs muhasebesini öğütler. İdrak ederek okuyan müminin imanını artırır, kibir ve tamahtan arınmaya vesile olur. Allah’ın her an kullarını gözetlediğini (lebil-mirsad) hatırlatan sure, insanı salih amellere ve yoksulu gözetmeye sevk eder.

07

Ala Suresi

Ala suresi, Kuran-ı Kerim’in Mekke döneminde nazil olan surelerinden biridir ve Allah’ın yüceliğini tesbih etmeye, O’nun kainatı yaratışındaki hikmetleri tefekküre ve insanları hidayete çağırır. Adını, ilk ayetinde geçen “el-Ala” (en yüce) kelimesinden alan bu sure, 19 ayetle tevhid, nübüvvet ve ahiret şuurunu kalplere nakşeder. Resulullah’ın (s.a.v.) sevgisine mazhar olan bu sure okunup manası tefekkür edildiğinde, mümini Allah’a kullukta ihlasa, takvaya ve dünya hayatının geçiciliğini idrake yöneltir.